İşletme Numarası
Kategoriler
Yetkili
Adres
İlçe / Şehir
Google Maps
Telefon
Web Site
Metin İçi Link
Öne Çıkanlarda
Ana Ekran Slider
Yayınlama Durumu
Bu kale Ermeni kaleleri arasında mimari açıdan en zengin ve tarihi en karışık olanıdır. Ancak kalenin tarihi Ermenilerden daha eskilere gitmektedir. Buranın Bizans kalesi Papirion veya Papurion olabileceği ileri sürülmektedir. 14'üncü yüzyılın ortalarında kısa bir süre Karamanoğulları tarafından işgal edilmiş, 14'üncü yüzyılın sonlarında ise Memlükler’in eline geçmiştir. Kalenin önemli özelliği kapısıdır. Kaleye çıkmak için iki kıvrımlı yaklaşık 172 basamaktan oluşan bir merdiven kullanılmaktadır. Birinci kıvrıma yaklaşık 1.30 santimik yükseklikteki bir açıklıktan girilmektedir. Güneybatı tarafında kısmen yontulmuş bir kapıdan doğal bir su havzasına giden merdivenler görülmektedir. Bu oyuk bir sarnıça dönüştürülmüştür. Batı tarafında ise sarnıça su taşımak için kemer yapılmıştır. İlk merdiven basamaklarının olduğu yerin doğu tarafı duvarla korunmuştur. Ancak bu duvar yıkıldığı için demir korkuluk yapılmıştır. Merdivenin birinci kısmının sonunda yuvarlak pervazlı bir kapı sonrada bir koridor görülür. Bu koridorun duvarları uçurumun kenarına dayanmıştır. Bu tarz giriş pek rastlanmayan bir özelliktir. Sadece Dağlı Kalesi’nde böyle koridorlu merdivenli giriş bulunmaktadır. Merdiven basamaklarının yok olan taş basamakları yerine bazı yelerde demir basamaklar yapılmıştır. Zirvedeki kale içerisinde yer alan kalıntılardan en dikkat çekici olanı kuzeybatıdakidir. Burada kilise kalıntısı ve iki katlı bir yapı kompleksi yer almaktadır. Yapı kompleksine ait büyük odalar arasında kemerli geçiş kapıları, sağlam durumda olan diğer odalardaki süsleme unsurları ve boya izleri hala görülebilmektedir. Üst kat odalarına küçük bir merdivenle çıkılmaktadır. Bu katta kuzeybatı kenardan güneye doğru ilerleyen yapıların tahrip olduğu görülmüştür, Ayrıca bütün bu yapı kompleksini çevreleyen geniş alanın duvar kalıntılarına da yer yer rastlanmaktadır. Kilisede bulunan taş işçiliği 11'inci yüzyıl özelliği taşımaktadır. Apsis kenarlarındaki yan odalarda yer alan iki katlılık bölgede pek görülmeyen özelliktir. Çok tahrip olmuş kilisedeki taşlarda yer alan motifler görülmeye değerdir ve kalenin doğusunda yer alan Kızlar Manastırı’ndaki kilise ile benzerlik göstermektedir. Son zamanlarda bu bölgedeki yapılarda özellikle kuzeybatı dış cepheden görülen kısımda yoğun yıkılmalar meydana gelmiştir. Kaleye ait diğer yapı grupları yoğun bitki örtüsünden görülemese de tespit edildiği kadarıyla güneydoğu kesimde sivil halkın ikamet ettiği bazı yapı kalıntıları, tahrip olmuş bir kilise kalıntısı, sarnıçlar, duvar kalıntıları ve bir lahit bulunmaktadır. Kaynak: Mersin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü arşivi.
This castle is the most architecturally rich and historically complex among Armenian castles. However, its history dates back to times before the Armenians. It is suggested that this could be the Byzantine castle Papirion or Papurion. It was briefly occupied by the Karamanids in the mid-14th century and fell into the hands of the Mamluks by the end of the 14th century. The significant feature of the castle is its gate. To reach the castle, a staircase of approximately 172 steps with two curves is used. The first curve is accessed through an opening about 1.30 meters high. On the southwest side, steps leading to a natural water basin can be seen through a partially carved door. This recess has been converted into a cistern. On the west side, an arch was built to carry water to the cistern. The eastern side of the first staircase is protected by a wall, which has been replaced by an iron railing due to the wall's collapse. At the end of the first section of the staircase, a door with a round frame followed by a corridor can be seen. The walls of this corridor stand at the edge of a cliff, a rare feature. Only Dağlı Castle has a similar corridor-staircase entrance. Some stone steps of the staircase have been replaced by iron steps in certain areas. The most notable remnants within the castle at the summit are in the northwest. Here, there are remnants of a church and a two-story building complex. Among the large rooms of the building complex, arched passage doors, decorative elements, and traces of paint in other intact rooms are still visible. The upper floor rooms are accessed by a small staircase. The buildings from the northwest edge to the south on this floor appear to be destroyed. Additionally, remnants of walls surrounding the extensive area of this building complex can also be seen in places. The stonework in the church dates back to the 11th century. The presence of two stories in the side rooms of the apse is a rare feature in the region. The motifs on the stones of the heavily damaged church are worth seeing and are similar to those in the church of the Kızlar Monastery to the east of the castle. Recently, significant collapses have occurred in the structures in this area, especially in the northwestern part visible from the outside. Although other structure groups belonging to the castle cannot be seen due to dense vegetation, it has been identified that there are some remnants of structures where the civilian population lived in the southeast section, a heavily damaged church remnant, cisterns, wall remnants, and a sarcophagus. Source: Mersin Provincial Directorate of Culture and Tourism archives.
Этот замок является самым архитектурно богатым и исторически сложным среди армянских замков. Однако его история восходит к временам до армян. Предполагается, что это может быть византийский замок Папирион или Папурион. В середине XIV века он был кратко оккупирован караманогулларами, а к концу XIV века перешел в руки мамлюков. Значительной особенностью замка являются его ворота. Чтобы добраться до замка, используется лестница из примерно 172 ступеней с двумя изгибами. Первый изгиб доступен через проем высотой около 1,30 метра. На юго-западной стороне видны ступени, ведущие к естественному водоему через частично вырезанную дверь. Эта впадина была превращена в цистерну. На западной стороне был построен арочный мост для подачи воды в цистерну. Восточная сторона первой лестницы защищена стеной, которая была заменена железным перилом из-за обрушения стены. В конце первой части лестницы видна дверь с круглой рамой, за которой следует коридор. Стены этого коридора стоят на краю обрыва, что является редкой особенностью. Только у замка Даглы имеется подобный вход с коридором и лестницей. Некоторые каменные ступени лестницы были заменены на железные ступени в определенных местах. Наиболее примечательные остатки внутри замка на вершине находятся на северо-западе. Здесь находятся остатки церкви и двухэтажного здания комплекса. Среди больших комнат комплекса видны арочные переходные двери, декоративные элементы и следы краски в других сохранившихся комнатах. Верхние этажи доступны через небольшую лестницу. На этом этаже от северо-западного края к югу видны разрушенные здания. Кроме того, местами можно увидеть остатки стен, окружающих обширную территорию комплекса. Каменная кладка в церкви относится к XI веку. Наличие двух этажей в боковых комнатах апсиды является редкой особенностью в этом регионе. Мотивы на камнях сильно поврежденной церкви стоит увидеть, они схожи с мотивами в церкви монастыря Кизлар на востоке от замка. Недавно в постройках в этой области, особенно на северо-западной части, видимой снаружи, произошло значительное обрушение. Хотя другие группы построек замка не видны из-за густой растительности, было установлено, что в юго-восточной части находятся некоторые остатки зданий, где проживало гражданское население, сильно поврежденные остатки церкви, цистерны, остатки стен и саркофаг. Источник: архив Управления культуры и туризма провинции Мерсин.

